Preterm (Erken) Doğum

Preterm (Erken) Doğum

Erken doğum gebelik sürecinde en sık hastaneye yatma nedenlerinden bir tanesidir.  Gebeliğin 37. menstrüel haftasının tamamlanmasından önce olan doğumlar olarak tanımlanır. Bu tanımlamada doğum ağırlığı baz alınmaz.

Ne sıklıkta görülür?

Preterm doğum görülme sıklığı %10-13 arasındadır. Son yıllarda bu oranın artma eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedenleri olarak yardımcı üreme tekniklerinin artması ve sık uygulanması, 32-34 haftadan sonra anne veya fetüsün sağlığını tehtid eden bir durumda doğumun gerçekleştirilmesi olduğu söylenebilir. Durum böyle iken, preterm doğum oranı arttıkça doğum sırasında bebek ölüm hızları azalmıştır. Bunun nedeni olarak ta bu dönemde bebeğe iyi bir bakımın sağlanabildiği yoğun bakım üniteerinin oluşu gösterilebilir.

Risk faktörleri nelerdir?

  • Daha önceki gebeliklerinde erken doğum olması (risk 2 kat artar),
  • Enfeksiyon (sıklıkla idrar yolu enfeksiyonu),
  • Annenin etnik kökeni,
  • Stres,
  • Sigara,
  • Gebelikte olan anormal kanamalar,
  • Rahim şekil bozuklukları,
  • Rahim ağzı yetersizliği,
  • Çoğul (ikiz, üçüz…) gebelikler,
  • Amnion sıvısının fazla oluşu, iri bebek,
  • Yardımla üreme teknikleri (tüp bebek vs…)

Nasıl tanı konulur?

Gebeler sıklıkla uzun süren ağrılardan şikayetçi olarak başvururlar. Bel ağrısı, adet benzeri kramplar şeklinde ağrılar olabilir. Bu tip şikayetlerin normal gebelikte de sıklıkla görülebileceğini unutmamak gerekir. Erken doğumdaki en önemli şey ısrarcı ve aralıklı gelen ağrılardır. Kasılmalar, rahim ağzının gücüne bağlı olarak ağrılı yada ağrısız olabilir.

Tanısında geleneksel kriter, elle muayenede rahim ağzı açıklığı ve silinmesinin eşlik ettiği ısrarcı rahim kasılmalarıdır. Hasta ultrason ile değerlendirilir ve bu değerlendirmede rahim ağzı uzunluğu ölçülebilir. Tüm bu değerlendirmelerden sonra erken doğum olup olmadığına karar verilir.

Erken doğum olduğunda bebeğinizi hangi sorunlar bekler?

Erken doğan bebekler organ sistemlerinin henüz yeteri kadar gelişmediğinden bir çok problem ile karşı karşıya kalırlar. En sık görülen problemler;

  • Solunum yetmezliği (RDS, Respiratuvar Distres Sendromu),
  • Beyin içi kanamalar,
  • Akciğer sorunları,
  • Kalp boşluklarının kapanmaması (PDA, Patent Duktus Arteriosus),
  • Barsak sorunları (NEC, Nekrotizan Enterokolit),
  • Sepsis (vücutta yaygın enfeksiyon),
  • Apne (aralıklı solunum durması),
  • Göz ile ilgili sorunlar (prematurite retinopatisi),
  • Beyin ve vücut fonksiyon bozuklukları (serebral palsi),

Erken doğum önlenmesi için yapılanlar

Tanı konulduktan sonra erken doğum ihtimali var ve henüz doğum kısa sürede gerçekleşmeyecekse, annenin damar yolundan verilecek bir takım ilaçlarla kasılmaların ve rahim açıklığının ilerlemesi durdurulur. Bu sırada doğma ihtimaline karşı bebeğin anne karnında akciğerlerini geliştirmek için ilaç yapılır. Yatak istirahati ve varsa enfeksiyon tedavi edici ilaçlar uygulanabilir. Buradaki amaç; erken doğumu geciktirerek bebeğin akciğerlerini doğuma karşı hazır hale getirmek ve mümkünse 37. hafta bitiminden sonraya kadar bebeğin anne karnında beklemesini sağlamak.

Şunu unutmamak gerekir ki her zaman erken doğum ihtimali durdurulamayabilir yada doğum geciktirilemeyebilir. Doğum gerçekleşecekse tüm önlemler alınır ve bebek yoğun bakımı olan bir yerde doğum gerçekleştirilir.



Ara

×